BEBEK BAKIMI VE BEBEK İLE İLGİLİ BİLGİLER
BEBEK BAKIMI Evde Bebek Bakımı Bebek doğduktan sonra ona nasıl bakacağınız hakkında pek çok sorularınız olacaktır. Burada, annelerimizin aklına en sık gelen sorulara yanıtlar vermeye çalışacağız.
Emzirme düzeni : Ilk haftalarda emzirme düzensizdir ve bebek her istediğinde emzirilmelidir. Her iki göğsü de eşit sürelerde emzirtmek idealdir. Ancak bu her zaman gerçekleşmez. Bebek bir seferde tek göğsü emerse bir sonraki sefer diğer taraftan emzirmek gerekir. Ilk 10 dakikadan sonra gelen süt daha yağlıdır; bebekte doygunluk hissi uyandırır. Bir göğsü emmesi bu nedenle yeterli olabilir. Günde yaklaşık 10-12 kere emmesi ve ilk 4-6 ay gece beslenmesi normaldir. Emzirilen bebeğe su vermek gerekmez. Meyve püresi ve pirinçli mama benzeri ekbesinler 6 aydan sonra verilmelidir.
dışkı ve idrar sıklığı : Bebeğinizin ilk ayında dışkı sayısı fazladır (günde 6-8 kez).
Anne Sütüyle beslenen bebeklerin dışkıları cıvık olur. dışkı ilk günler yeşilimsi, daha sonra altın sarısı renk alır. Mama ile beslenen bebeklerin dışkıları daha kıvamlı ve sıklığı daha azdır. Bu bebeklerde kabızlık da olabilir. Bebeğin günde en az 6-8 kez idrar yapması gerekir.Bu beslenmenin yeterli olduğunu gösterir. Bir iki ay sonra bebek 2-3 günde bir de dışkılıyabilir, buda normaldir.
Alt değiştirme : Bebeğinizin altını sık değiştirin. Beslenme öncesi altı kirli ise veya bebek huzursuz ise bebeğinizin altını değiştirin. Beslenme ile barsak hareketleri artacaktır; bu nedenle beslenme sonrasıda bebeğinizin altını değiştirmeniz gerekebilir. bebeğin altını ıslak pamukla silebilir, çok kirli ise yıkayabilirsiniz. hazır silme bezleri, yolculuklarınızda pratik olacaktır. bebeğin cildi çok hassastır. Islak veya kirli bez uzun süre ( 3-4 saat ) kalırsa PişiK olur. Bu durumda bebek cildine uygun pişik kremi uygulayabilirsiniz. Unutmayın kız bebeklerin altları önden arkaya doğru temizlemek gerekir.
Göbek bakımı : Göbeğin ve çevresinin temiz ve kuru kalması gerekir. Göbek bağı kullanmayın. Günde 2-3 kere göbek kordonunu dibinden, alkollü pamuk ile silin. Göbeği bezin dışında bırakmaya dikkat edin. Göbek 7-14 gün içinde düşer. Düştükten sonra yerinde hafif bir kanama olması normaldir. Bu durumda alkol ile silebilirsiniz.
Bebek banyosu : Göbek düştükten 1 gün sonra banyo yaptırabilirsiniz. Göbek düşene kadar yumuşak bir bezle bebek cildini uygun bir sabunla silin ve daha sonra durulayın. Gün aşırı banyo yeterli olacaktır. Ancak ağzını, çenesini ve genital bölgesini sık sık ıslak, sabun- suz, yumuşak bir bezle silmeniz gerekir. Banyolarında içme suyu kullanmanız gerekmez. Ancak cildinde yara varsa veya ameliyat geçirdiyse kaynamış ve ılıtılmış su kullanmanız gerekebilir. Bu konuda DOKTORUNUZUN TAVSiYELERiNi almalısınız. Suyun ısısını, kolunuzun iç kısmını suya daldırarak test etmelisiniz. Banyo sonrasında cildi durulamak son derece önemlidir. Sabun bebek cildini tahriş edebilir
Cilt bakımı : Her banyo sonrası krem veya yağ sürmek gerekmez. Bebek cildi çok hassastır. Krem ve yağlar sürerek cildin terlemesi önlenirse, ufak sivilceler ve isilik tarzında döküntüler ortaya çıkabilir. Eğer cildi kurur ve çatlaklar gelişirse, bir bebek losyonu veya nemlendiricisini günde 2 kere sürebilirsiniz.Bebeğin cildi kuru ise çok banyo yaptırmayın.Banyonun suyuna bebe yağı eklemek de işe yarayabilir.
Tırnak bakımı : Bebeğin tırnağını, ona özel bir bebek tırnak makası ile kesebilirsiniz. Uzamış tırnaklarıyla bebek, yüzünü ve gözünün kornea tabakasını çizebilir. Bebek tırnak makasıyla tırnağın keskin ve sivriköşeleri de ince bir törpüyle yumuşatın. Bu işlemi yaparken ya- nınıza bir yardımcı almalısınız.
Hapşırık ve hıçkırıklar : Hapşırık, genze kaçan damlacıkları temizlemek üzere bir reaksiyon, hıçkırık ise solunum kası olan diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkan bir reflekstir. hıçkıran bebek kısa süre ile emzirilirse bu refleks yavaşça kaybolur.
Yatma pozisyonu : Bebeğinizi sırtüstü yatırın. Son yıllardaki araştırmaların sonuçlarına göre sırtüstü yatış en güvenli yatma şeklidir. Bebeğin başını uyurken her iki yana çevirebilirsiniz. Bebek uyanıkken yüzükoyun yatırarak kollarının kuvvetlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Yastık ve kuştüyü yorgan kullanmayın. Yorganını göğüs hizasına kadar örtün, başına çekmeyin. Bebeği fazlaca ısıtmayın. Yatağında yumuşak oyuncaklar bırakmayın. Bu önlemler SIDS denilen nedensiz beşik ölümlerini önlemek amacıyla tüm dünya bebeklerine önerilmektedir.
Oda ısısı : Sizin rahat ettiğiniz oda ısısında bebeğiniz de rahat edecektir. Zamanında doğan bebekler için 21 derece uygundur. Eğer klima kullanıyorsanız, bebeğin üzerine üflememek koşuluyla bebeği odada tutabilirsiniz. Unutmayın, bebek, kapı veya pencerenin aralanmasıyla, çok soğuk olmayan bir ortamda hemen üşümez. üşüse de hasta olmaz. Aşırı ısıtma, beslenmeye isteksizlik ve uyku haline neden olur. Bebeğin elleri ve burnu soğuksa, ortam ısısı yetersiz demektir. Bu durumda vücut ısısına da bakılabilir. Uzerine bir battaniye örtülerek bebek ısıtılmalıdır. Devamlı soğuk olan bebekler iyi büyüyemezler.
Araba Koltuğu : Hastaneden evinize giderken ve bundan sonraki yolculuklarınızda yeni doğan bebekler için olan araba koltuğu kullanın.
Ziyaretler : ilk haftalarda yorucu ziyaretlerden kaçının. Bebek bakımı zor da olsa en kolay biçimde evde yapılır. Bebeği kalabalık gurupların içerisine sokmayın. Unutmayın, özellikle kış aylarında, kapalı ortamlarda, virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarına çok sık rastlanır. Bebeğin hastalanmaması için öptürmeyin, kalabalıklara sokmayın, ufak çocuklardan uzak tutun. Annenin de lohusa döneminde kendini iyi koruması gerekir.
Eve giderken gerekenler : Hastaneden çıkarken : Alt bezi, body (iç tulum), tulum, battaniye (tercihen delikli).
Evde : Pişik kremi, burun aspiratörü (gerekebilir), serum fizyolojik burun damlası, pamuk, pansuman alkolü, tırnak makası, bebek fırçası.
Diğer araç ve gereçler : Araba koltuğu (aynı zamanda ana kucağı gibi kullanılabilir), beşik, alt değiştirme masası, bebek banyosu.
Bebeğinizin ilk kontrolü : Taburcu olduktan bir hafta sonra yapılır. Bundan sonraki kontrol ve aşılar için doktorunuza danışınız. bebğiniz doktorunu ziyerat ettiğinde tam bir tıbbi muayeneden geçer. Yaşına göre büyüme ve gelişmesi izlenir. Her ay için beslenmesi değerlendirilir ve gerekli diyet önerileri verilir. Belirli dönemlerde kansızlık ve idrar yolu enfeksiyonu taraması, verem testi yapılır; işitme ve görme fonksiyonları değerlendirilir. Gerekli görüldüğünde ilgili uzmanlık alanlarına yönlendirilir. Zamanı geldiğinde ev kazalarından korunma, disiplin, tuvalet eğitimi, okula hazırlık, öğrenme güçlüğü, dikkatsizlik, davranış bozukluğu, cinsel ve sosyal gelişim konularında da aile desteklenir.
şu durumlarda derhal doktorunuzu aramalısınız: - Bebek 6-7 saat uyanmazsa, - Kasık bölgesinde ağrılı şişlik olursa, - Ateş, popodan, 38 °Cnin üzerindeyse, (Fazla ısınmış olabilir. önce üzerini açın. 15 dakika bekleyin ve sonra derece ile ölçün. Ateşi hala 38'in üzerindeyse hemen doktorunuzu arayın), - Tüm vücuda yayılmış sarılık varsa, - Bezlerinin dışına kadar taşan sıvı tarzında dışkılama (günde 3-4 defa) oluyorsa, - üst üste fışkırtır tarzda kusuyorsa..
Çocuklarda Yemek Sorununa Son
İSTANBUL - Okul öncesi yaştaki çocuklar, az yemek yemeleri ile ünlüdür. Hayatın ilk yılında bebekler müthiş bir büyüme sergileyerek doğum kilosunu yaklaşık üçe katlarlar. Bu büyüme hızının devam edebilmesi için de çok yemeleri gerekir. Öte yandan okul öncesi dönemdeki çocuklar daha yavaş büyüdüklerinden çok yemeye gereksinim duymazlar. Nitekim, genellikle 1 yaşından sonra çocukların iştahında belirgin bir düşme gözlenir.
Memorial Hastanesi Pedagoji Bölümü’nden Uzm. Pedagog Melda Alantar, okul öncesi dönemde yemek yeme sorunu yaşayan çocukların iştahlarını düzene sokmak için ailelere pratik önerilerde bulundu.
Çocukların günlük kalori ihtiyacı nedir?
Çocukların çoğunun büyümelerine yetecek kadar yedikleri ve yeterli kaloriyi aldıkları sürece sağlıklı olacaklarını unutmayın. Küçük çocuklar günde yaklaşık 1000 kaloriye ihtiyaç duyar. Anne ve babalar, çocuklarının bir gün umulduğundan daha fazla yediğine, ertesi gün ise neredeyse hiçbir şey yemediğine tanık olabilir. Unutulmamalıdır ki, çocukların aldığı kalorilerin sayılması gerekmez. Küçük çocuklar genellikle kendi enerji gereksinimlerini anlar, sağlıklı ve aktif kalmalarına yetecek ölçüde yerler. Anne ve babaların görevi onlara sadece besleyici yiyecek çeşitleri sunmaktadır.
Yemek yeme sorunu olan çocuklar için pratik öneriler:
1- Çocuklara yemekleri uygun porsiyonlar halinde sunun
Yemekleri okul öncesi yaştaki çocuğa uygun porsiyonlar halinde sunun. Okul öncesi çocuklara uygun porsiyon miktarı genellikle yetişkin porsiyonunun yaklaşık dörtte biri kadardır. Büyük porsiyonlar çocuğu sıkabilir ve böylece daha az yemesine neden olabilir. En iyisi küçük miktarlarda sunmak ve bitirdiğinde, daha fazla isteyip istemediğini sormaktır.
2- Yiyeceği yemeğe ve miktarına çocuğunuzun karar vermesini sağlayın
Tabağındaki yemeklerden hangisini yiyeceğine ve ne kadar yiyeceğine çocuğunuzun kendisinin karar vermesini sağlayın. Hiçbir şey yemezse, sorun etmeyin. Bir sonraki öğün ya da atıştırmada nasıl olsa acıkmış olacak.
3- Susadığında su içirin
Çocuğunuzun midesini sıvılarla doldurmasına izin vermeyin. Bu yaştaki bir çocuğun yeterli kalsiyum ve diğer gıdaları alması için 450-650 ml. süt içmesi yeter. Çok fazla meyve suyu ishal veya diş çürümesine yol açabilir, hayatın ileri yıllarında obeziteye neden olabilir. Çocuğunuz susadığında meyve suyu yerine su verin.
4- Çocuğunuzla pazarlıktan kaçının
Pazarlıktan (örneğin “sebzeni yersen çikolata vereceğim” gibi) veya ısrardan (“sadece bir kaşık daha” gibi) kaçının. Araştırmalar, bu tekniklerin geri teptiğini ve çocuğun daha da az yemesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Çocuğunuz yemeğinin bittiğini söylediğinde masadan kalkmasına izin verin, ancak yemeğinin bıraktığı kısmını telafi etmek amacıyla sevdiği diğer şeylerden vermeyin. Yeni yiyecekleri kabul ettirmek özellikle zor olabilir. Bunun için birkaç öneri:
Yeni yiyecekten çok küçük bir porsiyonu çocuğunuzun sevdiğini bildiğiniz bir yemeğin arkasından verin.
Çocuğunuzu bu yeni yiyeceği yemeye zorlamayın ve bu nedenle bir tartışmaya girişmeyin.
İyi bir örnek teşkil edin ve bu yeni yiyecekten iştahla yediğinizi görmesini sağlayın.
Vazgeçmeyin. Çocuğunuzun yeni yiyeceği kabul etmesinden önce aynı yiyeceği 10 veya daha fazla kez sabırla sunmanız gerekebilir.
Market alışverişine beraber gitmek ve yemekleri birlikte hazırlamak da genellikle işe yarar.
Markette çocuğunuza farklı yiyecek türlerini ve özellikle de sebze ve meyveleri gösterin. Bunların renk ve şekillerini belirtin.
Masada kullanmak istediği tabak ve bardağı seçmesine izin verin. 5- Çocuğunuza yemek seçenekleri sunun
Akşam yemeği için ne pişireceğinize çocuğunuzun karar vermesine izin verin. Birkaç yemek önerisinde bulunun ve bunlardan birini seçmesini isteyin. Örneğin, akşam sebze yemek isteyip istemediğini sormayın. Bunun yerine örneğin bezelye mi, yoksa yeşil fasulye mi istediğini sorun. Böylece hem yemeği o seçmiş olur, hem de ne yiyeceği konusunda belli bir kontrole sahip olmuş olur, ancak yemekte sebze olacağı mesajını da almış olur.
6- Mönüyü belirleme yetkisinin size ait olduğunu unutmayın
Her şeyden önemlisi, mönüyü belirleme yetkisinin size ait olduğunu unutmayın. Sırf çocuğunuz sunduğunuz seçeneklere burun kıvırdı diye mönüyü değiştirmeyin. Hızla verilen siparişleri hazırlayan bir aşçı gibi davranmayın. Ne kadar zor olsa da, ileride yaşanacak yemek savaşlarının (ve her akşam iki-üç ayrı kişi için farklı yemek hazırlama zorluğunun) önüne geçmek için okul öncesi dönemde çocuğunuza sağlıklı yemek alışkanlıklarını kazandırmanız çok önemli.
Anne Sütü ile Beslenmenin Faydaları
Anne sütünün hazmı kolaydır. Bebek çok rahatlıkla hazmeder, hazımsızlığa hemen hemen hiç rastlanmaz. Anne sütünün sıcaklığı her zaman istenilen derecededir. Çünkü vücut sıcaklığındadır. Anne sütü, oluşmuş antikorları sayesinde bebeği birçok bulaşıcı hastalığa karşı korur. Bu, özellikle bebeğin ilk aylarında ona doğal bir koruma sağlar. Anne sütü ile beslenen bebekler genellikle ilk aylarda diğer bebeklere göre daha az hasta olurlar. Anne sütünde bulunanan demiri bebeğin vucudu kolaylıkla emer. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, inek sütü ile beslenen bebeklerde görülebilen protein alerjisi olmaz. Emzirme süresi hem anne hemde bebek için mutluluk anlarıdır ve aralarında duygusal bağların kurulmasını sağlar. Anne sütü hem ekonomiktir ve de büyük kolaylıktır. İstediğiniz an bebeğinizi emzirebilirsiniz. Herhangi bir hazırlık yapmanız gerekmez. Bebeğinizi emziriyorsanız, sütü veya mamayı ısıtmaya, biberonu doldurup hazırlamaya, beslenme sonrası yıkamaya, sterilize etmeye gerek yoktur. Sadece memenize göstereceğiniz temizlik ve bakım yeterlidir. Anne sütü ile beslenmenin anneye ayrıca bir önemli yararı vardır, emzirme anne rahminin daha kısa sürede normale dönüşünü sağlar.
Anne Sütü ile Beslenmenin Faydaları
Bebek Süt Ememiyor
Bebek Yeterince Besleniyor mu?
Emziren Annenin Beslenmesi
Emziren Annenin Sakınması Gereken Durumlar
Emzirme Göğüsleri Bozar mı?
Emzirme Saatleri
Emzirme Teknikleri ve Emzirirken Olabilecekler
Emzirmeye Başlarken ve Emzirmenin incelikleri
Göğüslerin Bakımı
Kaç aya kadar bebek emzirilmeli?
Çatlakları engellemek için:
Emzirirken iyi yerleşmek ve bebeğin memenin etrafındaki kahverengi halkayı tümüyle ağzına alıp emzirim boyunca ağzında tutması sağlanmalıdır.
Uzun süreli emzirimlerden sakınmalıdır. İlk günlerde 24 saatte ortalama 6 ila 8 defa, kısa sürelerle emzirmek daha doğrudur.
Emzirmelerde temizlik kurallarına dikkat gereklidir. Göğüslere değen her şeyin temiz olması çok önemlidir. Göğüsler için normal gündelik temizlik kafidir.
Sutyen pamuklu kumaştan olmalıdır. Sentetik kumaşlar çatlakların oluşmasına yol açar.
Soğuk almamaya özen gösterilmelidir. Emzirirken yeterli şekilde örtünülmeli ve giyinilmelidir.
Bebek Süt Ememiyor:
Bebek güçsüz olabilir (özellikle erken doğan bebekler ). Böyle durumlarda bebeğin güçlenmesi için, anne sütüne daha fazla ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bebek ememiyorsa anne sütü göğüsten sağılır ve bebeğe biberonla veya kaşıkla verilir. Bebeğin dudakları ve ağız yapısı doğuştan kusurlu olabilir ( örneğin: tavşan dudağı,doğuştan yarık dudak ). Bu nedenle veya canını acıtan bir iltihaptan dolayı bebek emerken zorlanabilir ve güçlük çekebilir. Bu durumda da süt göğüsten sağılıp bebeğe biberonla veya kaşıkla verilir.Tavşan dudak ve diğer ağız bozuklukları için geliştirilmiş özel biberon emzikleri bulunmaktadır.
Bebek Süt Emmek İstemiyor:
Bebek vaktinde doğmuştur, fakat ilk günler uykulu olabilir ve karnı pek acıkmıyabilir. İki-üç gün sonra ‘’uyanacak’’ ve normal emmeye başlayacaktır.Bu süre içinde memelerden sütün salgılanmasını engellememek için göğüsleri uyararak ve baskı yaparak süt akışını sağlatan göğüs kapları kullanılmalıdır.
Emziren Annenin Beslenmesi
Emziren anne hemen hemen hamilelik yaşantısının aynısını sürdürmelidir. Yorulmamalı, mümkün olduğunca çok uyumalı, sert sporlar yapmamalı ancak her gün yürüyüş yapmalı ve sakin bir hayat sürmelidir. Beslenme tarzı da aynı olmalı ( taze, besleyici, hazmı kolay çeşitli besinler) fakat biraz daha çok besin alınmalıdır. Hamileyken, günde 2500 kaloriye ihtiyaç varken, şimdi 3000 kaloriye ihtiyac vardır. Bunun nedeni bebek 15 günlük olduğunda annenin ona 500 gr süt sağlaması gerekmektedir. Bu ilave kalorileri elde etmek için Kuvvetli bir sabah kahvaltısı (ballı,yumurtalı,tahıllı vs. ) ve ikindi kahvaltısı yapmak, Normal beslenmeye ilave olarak kalsiyumu, fosforu , proteini bol besinler (süt, süt ürünleri, peynirler, yumurta, balık, et) ve vitaminli, mineralli meyve ve sebzeler yemek gerekmektedir. Ancak anneye gereken sadece kalori değil aynı zamanda daha fazla sıvı ve daha fazla sudur. Çünkü anne sütünün % 90’ı sudur. Bu da emziren annenin su ihtiyacını gösterir. Annenin günde ortalama üç litre sıvı içmesi gerekmektedir. Emzirmeye başlamadan önce annenin ulaşabileceği bir yerde bir bardak süt bulundurmasında fayda vardır. Emziren annelerin emzirirken ağzın kuruduğu bilinen bir durumdur.
9-12 aylık bebeğin beslenmesi :
Bu dönemde yetişkinler için pişirilen ev yemeklerinin çoğunluğu püreler halinde, az baharatlı, az tuzlu olarak bebeğe verilebilir. ***Çocuğunuz 1 yaşına gelince aile ile birlikte mama sandalyesini sofraya yaklaştırarak yemek yemeğe alıştırınız ve kendi kendine yemesine fırsat tanıyınız. Sebze, meyve, köfte, patates gibi yiyecekleri küçük parçalar halinde hazırlayarak önüne koyunuz. Bebeğinizi beslemeye başlamadan önce birlikte vakit geçirin, bebeğinizle onu cesaretlendirecek biçimde konuşun. Beslemeye başlamadan önce ağzını açmasını bekleyin. Bebeğiniz parmaklarıyla mamasını tutmak isterse, izin verin. Sevmediği besinler için zorlamayın, bir süre vermeyin ve tekrar ayni besini bebeğiniz açken vermeyi deneyin. ÖRNEK MENÜ (12 Aylık Bebekler İçin) Uyanınca: Anne sütü Sabah: Kahvaltı 1 çay bardağı şekersiz süt (120 ml) .½ kibrit kutusu peynir 1 yumurta (gün aşırı) 1 tatlı kaşığı reçel veya pekmez ½ ince dilim ekmek veya 2-3 adet bisküvi Ara: 1 çay bardağı meyve püresi Öğle: 5-6 silme yemek kaşığı kıymalı sebze püreleri (kıymalı dolma içleri, terbiyeli veya sebzeli köfteler, sebzeli tavuk veya balık, kuru baklagil püreleri 5-6 silme yemek kaşığı patates püreleri (makarna, pilav, vb) 1 çay bardağı içecek (süt ve/veya su) İkindi: 8-10 yemek kaşığı yoğurt Ekmek, evde yapılmış ince bir dilim kek veya 2-3 bisküvi 6 yemek kaşığı meyve püresi Akşam: 8-10 yemek kaşığı muhallebi veya öğlenin aynısı Anne sütü
BEBEK İSİMLERİ KIZ ÇOCUĞU BEBEK İSMİ VE ERKEK ÇOCUĞU BEBEK İSİMLERİ İÇİN EN ALT KISIMDAN LİNKLERİMİZE BAKABİLİR VE BİNLERCE İSİMDEN BİRİSİNİ BEĞENEBİLİRSİNİZ.
|